1929 Of ve Sürmene Büyük Sel Felaketi ile Karadeniz bölgesi sel ve heyelanları
1929 yılında Of ve Sürmene ilçelerinde yaşanan Cumhuriyet döneminin en büyük sel felaketinin ardından İstanbul Üniversitesi Trabzon’a bir heyet göndererek incelemeler yapmış ve 18 Eylül 1929 tarihli raporunda felaketin boyutlarını ortaya koymuştur.
Rapora göre mıntıkanın hidrolojik tarihinde emsali
görülmemiş olan yağmurlar 5 Temmuz 1929 günü akşam saat 20.00’de hafif surette başlayarak gece yarısından sonra şiddetlenmiş ve 7 Temmuz saat 12.00’ye kadar kısa fasılalarla 40 saat devam etmiştir. Derelerin taşması 5 saat kadar devam etmiş ve birdenbire sular çekilmeye ve yükseltisini almaya yüz tutmuştur. Ham toprakların içerisine sızan bu sular yüzünden birçok yerden adeta feveran halinde
sular fışkırmıştır. Yamaçların fevkalade sarplığı dolayısıyla seller ve ırmaklar büyük bir süratle akmış, aşındırma ve sürükleme kabiliyetleri de o nispetle şiddetli olmuştur. Bu sebepten bazı ırmakların koparıp naklettiği tortu yekûnu da büyük miktarlara ulaşmış, dere yataklarında kum ve çakıl kalınlığı 4
metreden 10 metreye kadar yükselmiştir. Biriken suların aşındırma kuvveti o kadar şiddetleniştir ki dere ya istikametini değiştirerek başka bir mecradan akmaya veyahut birikinti kütlesini delerek kendine yeni bir mecra kazmaya mecbur olmuştur. Bazen de sular bu kütlelerin yükseltisine kadar taşarak şelale halinde aşağı doğru boşalmıştır. İşte sel felaketinin en şiddetlisini bu sular husule getirmiş ve yolu üzerinde bulunan tarla, mesken, değirmen, köprü, ağaç ve ne varsa hepsini yıkmış ve sürüklemiştir. Hatta bazı evler tamamıyla parçalanmadan sellerle dereye oradan da denize sürüklenmiştir. Fotinos civarında bu suretle sürüklenen birkaç ev içerisinde sakinleri bile bulunmuştur. Zisino’da heyelan kitlesi o kadar süratle hareket etmiştir ki bu hareket esnasında fırlayan kaya parçaları hava kütlelerini top mermileri gibi ıslıklarla yararak uzaklara ulaşmışlar ve orada toprağa gömülmüşlerdir. Seller bilhassa Ulucami’de ağaç, bina ne varsa söküp Solaklı’ya getirip dereyi tıkamıştır. 8 saat kadar derenin yukarı tarafı göl halini alarak kapalı kalmış, sonradan da taşan sular korkunç bir süratle aşağı doğru akmıştır. Bu heyelanda binlerce metre mikâbına ulaşmış irili ufaklı kaya parçaları killi çamura karışarak aşağı inmiştir…
Sonuç olarak sel ve heyelan neticesinde Sürmene havalisinde 12 kişi ölmüş ve 9 kişi yaralanmıştır. Bu mıntıkada 384 ev, 6 dükkân, 8 kahvehane, 2 han, 64 değirmen, 2 cami, 8 fırın, 16 taş ve 2 ahşap köprü tamamıyla harap olmuştur. Of havalisinde ise 134 kişi ölmüş, 845 ev tamamen yıkılırken, 1365 ev de oturulmaz duruma gelmiştir. Of’un Zisino (Bölümlü) köyünde 88 kişi ölmüş, 66 ev, 24 değirmen harap olmuş, 12 kişi kurtarılmıştır. Zeno (Günebakan) köyünde 88-90 kişi yaralanmış, Hola/Hola-i Sagir (Cumapazarı) köyünde 33 kişi ölmüş, 11 ev yıkılmış, Hanışra? köyünde 11 ev yıkılmış, 15 kişi hayatını kaybetmiş, Gararas/Gorgoras (Eğridere) köyünde 5 ev yıkılmıştır.
Manahos deresi üzerinde 6 kâgir ve 6 ahşap köprü ile bütün değirmenleri seller götürmüş, Of-Bayburt yolunun hemen hemen izini bile bırakmamıştır. Felaket bölgeye muhabir gönderen Vakit gazetesinde ‘Facianın Tafsilatı’ başlığıyla yayımlanmıştır:
‘Of ve Sürmene havalisini felakete uğratan seylâp faciası hakkında buraya gelen yeni malumat, çok acıklı sahneleri ihtiva etmektedir. Tespit edildiğine göre felaketi hazırlayan şiddetli yağmurlar geceli gündüzlü tam 2 gün yağmıştır. Maddi zayiat çok korkunç bir yekûn tutmaktadır. Verilen tafsilattan anlaşıldığı kadarıyla, şimdiye kadar hiç görülmeyen bir şekilde taşan dereler, önlerine gelen insan, hayvan, ev, ağaç, ekin gibi şeyleri denize doğru insafsızca sürüklemiş ve felaket pek korkunç bir manzara teşkil etmiştir. Bu suretle sürüklenen köprüler 15’ten fazladır. Felaketin bu kadar vahim olmasına Of kazasında Kadahor Nahiyesi civarında birkaç taşkın derenin çukurca bir yerde birikip toprağın birden bire kaymasıyla toplanan suyun ani surette etrafa yayılması sebebiyet vermiştir. Su birden bire bastırdığı için köylüler vaktiyle haberdar olup kaçamamışlar ve o havalide nüfusça zayiat fazla olmuştur. Bu arada suların tesiriyle Of kazasına tabi ve bir tepe üstünde bulunan büyükçe bir köy, olduğu gibi çökmüş ve tamamen harap olmuştur. Seylâpın mahvettiği köylerin 7 kadar olduğu haber verilmektedir. Suların müthiş feyezanı eski manzarayı tamamen değiştirmiş, tepeler, ovalar ve tarlalar adeta birbirine karışmıştır. Bu yüzden büyük bir tepenin etrafını sular kaplamış ve tepe, denizin ortasında duran bir ada manzarası almıştır. Bu tepenin üzerinde bulunan binlerce felaketzede günlerden beri aç bir halde imdat ve muavenet beklemektedir.’ Vakit, 17 Temmuz 1929
Felaketin büyüklüğü yetkililerce ancak günler sonra anlaşılmış ve geç olsa da yaraların sarılması için çeşitli tedbirler alınmıştır:
‘… Kara ulaşımı kesik olduğundan kayık ve motorla gelinebiliyor. Felaketin vukuu müteakip alınan tedbirler gecikti. Vilayetimiz işin fecaatini tam 5 gün sonra öğrenebildi. Burada ve orada geç olmakla beraber harekete geçildi. Komisyonlar teşkil edildi. İş Bankası tarafından 800 liralık mısır gönderildi. İşin fecaatine göre gayr-ı kâfi bir faaliyetle işe başlandı. Hâlbuki şimdiye kadar felaketzedeler ilk yardımı görmüş olmalıydılar. Vatandaşlardan, daha işin azamet ve fecaatini duymayan olduğu gibi burada da duymayan var…’ Akşam, 20 Temmuz 1929.
Felaketin öncesinde bile yoksulluğun pençesinde olan Of ve Sürmene’de açlık tehlikesi baş gösterince bölge halkının tahliyesi uygun görülmüş, devlet eliyle dış göç 1929 Ağustos ayında başlayıp 1 yıl kadar sürmüştür. Bazı köylerin halkının büyük çoğunluğu Maçka ilçesinde Rumlarca mübadelede boşaltılan mülklere yerleştirilirken kimi felaketzedeler Gümüşhane’nin Bayburt kazası başta olmak üzere Erzurum, Samsun, Van’a gönderilmiştir. Of’tan 375 haneden 1.777 kişi ile ve Sürmene’den 193 haneden 989 kişi Maçka’da çeşitli köylere yerleştirilmiştir. 1930 yılında Bayburt’a nakledilmesi planlanan 7.389 kişinin ise Bayburt’ta yeterli boş arazi bulunamayınca, Maçka’ya yerleştirilmesi uygu görülmüştür. 1935 yılında Sürmene’nin Vizera köyünden 13 evde 60, Büyük Zimla köyünde 7 evde 45, Zavzaka köyünde 1 evde 7 ve Humurgan köyünde 2 evde 12 nüfus olmak üzere 23 evde 124 nüfus, toprakları olmadığı için geçim sıkıntısı çektikleri anlaşıldığından yol paraları kendilerine ait olmak üzere Erzurum’a bağlı Tercan kazasında iskân edilmiştir. 1936’da Of, Rize, Sürmene, Trabzon halkından 69 evde 419 nüfus, toprakları olmadığı için kendi istekleriyle Samsun Vilayeti’ne bağlı Sinemetaş köyüne yerleştirilmiştir.
Dağlık, eğimli ve engebeli yapısına sahip Doğu Karadeniz Bölgesi’nde şiddetli yağışlar hızla yüzey akışına dönüşerek kısa sürede sellere sebep olmakta, bölgenin doğal orman örtüsünün tarım arazi oluşturma amaçlı tahribi ise heyelanları beraberinde getirmektedir. Vadi yataklarına yerleşim, bu yerleşimlere hizmet götürmek amacıyla bilinçsizce açılan yollar ve alt yapı eksiklikleri sellerin daha çok can ve mal kaybına yol açmasına neden olmaktadır.
Cumhuriyet döneminde Trabzon ve civarında meydana gelen önemli sel baskını ve heyelanlar şunlardır:
1927 Trabzon (Sürmene/Kastel Köyü): 3 ölü
1929 Trabzon (Of/Solaklı Vadisi): 146 ölü
1929 Trabzon (Sürmene/Ormanseven Köyü): 3 ölü
1949 Rize (Çayeli/Merdivenli Köyü): 8 ölü
1959 Giresun (Tirebolu, Görele), Trabzon ve Rize: 13 ölü
1963 Trabzon (Of ilçesi): 3 ölü
1963 Trabzon (Akçaabat ilçesi): 2 ölü
1968-69 Trabzon (Sürmene/Yeniay Beldesi): 1 ölü
1973 Rize (İyidere ve Hemşin): 4 ölü
1973 Rize (Güneysu, Kalkandere ve Pazarköy) heyelanları: 4 ölü
1974 Gümüşhane: 3 ölü
1977 Rize (Pazar ve Hemşin Deresi sel baskını): 6 ölü
1979-80 Rize (Fındıklı/Kanlıdere Vadisi): 5 ölü
1981 Rize (Pazar ilçesi sel felaketi): 27 ölü
1982 Rize (İkizdere ilçesi): 8 ölü
1983 Trabzon (Esentepe Köyü): 4 ölü
1983 Rize (Pazar ve Fındıklı İlçesi sel baskını ve heyelanlar): 27 ölü
1985 Rize sel felaketi: 10 ölü
1987 Trabzon (Yomra/Kıratlı Köyü): 3 ölü
1988 Trabzon (Maçka/Çatak Köyü): 68 ölü
1989 Gümüşhane (Kürtün/Süme Köyü): 3 ölü
1990 Trabzon (Değirmendere, Akçaabat ve Söğütlü sel felaketi): 57 ölü
1990 Rize (Çamlıhemşin ilçesi heyelan): 51 ölü
1995-Rize (Güneysu, Ardeşen ve Pazar ilçesi sel ve heyelanlar): 9 ölü
1996 Trabzon (Of ilçesi): 9 ölü
1997 Giresun sel baskını: 5 ölü
1998 Trabzon (Sürmene ve Köprübaşı/Beşköy Beldesi sel baskını): 50 ölü
2001 Rize (Güneysu-Çamlıhemşin-Ardeşen ilçeleri): 10 ölü
2002 Rize (Güneysu-Çayeli ilçeleri): 34 ölü
2005 Trabzon (Of Solaklı Havzası, Çaykara sel felaketi): 7 ölü
2005 Rize (Çamlıhemşin ve Çayeli sel felaketi): 4 ölü
2005 Rize (Taşlıdere, Veliköy su taşkını): 7 ölü
2005 Trabzon (Of ve Hayrat heyelan): 1 ölü 2010 Rize (Gündoğdu beldesi): 12 ölü, 1 kayıp
2006 Artvin (Arhavi heyelan): 1 ölü
2006 Giresun su taşkını 2 ölü
2006 Rize (Güneysu Başköy heyelan): 3 ölü
2009 Rize (Kalkandere heyelan): 1 ölü
2009 Artvin (Şavşat sel baskını): 5 ölü
2009 Artvin (Borçka sel baskını): 5 ölü
2009 Sinop sel baskını 1 ölü
2009 Ordu sel baskını 2 ölü
2010 Rize (Kalkandere) 1 ölü
2010 Rize (Gündoğdu sel ve heyelanlar): 12 ölü
2010 Giresun (Dereli, Yağlıdere sel ve heyelan): 3 ölü
2015 Artvin (Hopa): 8 ölü
2011 Trabzon (Sürmene heyelan): 1 ölü
2012 Samsun sel, taşkın ve heyelanlar 13 ölü
2015 Artvin (Hopa sel ve heyelanlar): 9 ölü
2017 Rize (Çayeli ilçesi): 1 ölü
2019 (18 Haziran) Araklı, Trabzon 6 Ölü
Kaynakça
Başkaya, Muzaffer. 19129 Of-Sürmene Felaketi ve Bölgeye Etkileri. Karadeniz İncelemeleri Dergi-si, 2015; (18): 177-196
BCA, 030.10/81.530.13.2
BCA/030.18.01./02.56.56.19.
Hâkimiyet-i Milliye Gazetesi, 15 Temmuz 1929
Özhan Öztürk. Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi (Genişletilmiş 3. Baskı). Nika Yayınları. Ankara, 2016